Son günlerde yönetim makamında olan bir çok kişi bile at izi it izine karıştı diyerek şikayet ve serzenişte bulunuyorlar.
At İzi ve it izinin artık bir ehemmiyeti kalmadı. Atın veya itin sahinin kim olduğu daha anlam ve önem kazandı.
Ak Parti 2002’de kurulduğu zaman bu fakir neden destek vermişti minik bir şekilde arz edeyim sevgili okurum…
-İnançlı kesim’e dinci diyerek hakaretler yok olsun diye …
-Fakir Fukara rahat geçilebilsin diye …
-Haksız ve hukuksuz bir şekilde şiir okuduğu için önü kesilen Erdoğan’a artık muhtar bile olmazsın diyenlere haddini bildirmek için…
-Hastane ve ilaç kuyruklarında ölen garip gurebalar olmasın diye …
-Birbirlerine Anayasa kitapçığı fırlatıp gecelik faizi % 7500 yapanların elinden ülkeyi kurtarmak için…
Özetle halkımız daha rahat bir yaşam sürsün diye Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisine maddi ve manevi destek verdik zamanında.
Ancak bana göre AK PARTİ 2008’den sonra yavaş yavaş kuruluş değerlerinden uzaklaşmaya başladı.
2010’dan sonra ise eski partiler gibi statükocu olma yoluna girdi.
2013’den sonra ise yaşanan FETÖ olumsuzluklarından dolayı AK PARTİ baskıcı olmaya başladı.
Benim elimde bilgi ve belge yok ancak kısa bir süre önce bir hekim sokak röportajımızda konuşurken Cumhurbaşkanının yaklaşık olarak 400 bin kişiye dava açtığını ve bu konuda çok sayıda kişinin cezaevinde olduğunu ifade etmişti.
Hele hele 15 Temmuz 2016 Hain Derbe girişiminde sonra ABD derin devleti,MOSAD’ın kulandığı bazı yapıların bilerek Türkiye’de halkın yargıya,adalete ve demokrasiye güveni bitsin diye baştaltmış oldukları oyunlara ne yazık ki devlet büyüklerimiz sanki gelmiş gibi görünüyorlar.
Zaten son günlerde Devlet büyüklerimiz ADALET ve EKONOMİ alanlarında reform yapacağız diyorlar.
Demek ki onlar da bu iki konuda işlerin iyi gitmediğinin farkında ki REFORM başlatacaklarını söylüyorlar. Halkımızın yaşamını biraz daha iyiye götüren her kesin yanında oluruz.
DEMİREL NE DEMİŞTİ : TENCERE’NİN DEVİREMEYECEĞİ HÜKÜMET YOKTUR…
Eski başbakanlarımızdan ve Cumhurbaşkanımız Merhum Süleyman Demirel ne demişti : “Tencere’nin Deviremeyeceği Hükümet Yoktur” …
Hükümet ne kadar süslü laf edip ADALET VE EKONOMİ REFORMU yapacağım derse desin…
Eğer yapılan reform tencereyi kaynatamıyorsa ve kişi konuşurken acaba beni yarın hapse atarlarmı korkusunu yenmez ise yapılacağı söylenen reformlar BOM BOŞ bir vaad olarak kalacaktır.
Yalana dolana gerek yok… Sokak Röportajı yaparken kaybedecek hiç bir şeyi olmayan bazı seçmenler sert şekilde Cumhurbaşkanını eleştiriyorlar.
Ancak Darbeci Kenan Evren’în kendisini korumak için nasılsa ben vatana ihanet etmem onun dışında kim benimle ilgili ağzını açarsa (kaldi ki o aynı zamanda siyasi bir bir partinin de genel başkanı değildi) öyle bir yasa olmalı ki konuşan kim ise bedelini maddi ve manevi olarak ödemeli diyerek yasa yaptırmış Evren paşa kendisi için)
Düşünsenize sokakta konuşan bir Ak Partili seçmen rakip parti liderleri ile alakalı ipe sapa gelmeyen laflar edecek ve yargı ona siyasiler ve tanışmış kişiler en sert eleştiriye bile tahammül edecek diyerek açılan davaları RED ederken CHP’li veya başka bir Muhalif parti seçmeni aynı şekilde Ak Parti genel başkanı olan Erdoğan’ı eleştirdiği zaman Merhum Levent Kırcan’nın”OVVV DUR FERRARİ” Misali Recep Tayyip Erdoğan aynı zamanda Cumhurbaşkanı ve onu koruyan sert ve acımasız bir yasa var diyerek en minik bir eleştiriden dolayı YOUTUBE kanalları basın yasasına tabi olmadığı halde basın yasasından ilk celsede Gazeteciye 14 ay HAPİS VE 15 BİN TL para cezası vereceksin ve burada HAK, HUKUK,ADALET var diyeceksin ÖYLEMİ ?
Yargı ile işi olmayan ve canı yanmayan aşırı fanatik bazı partililer başını kuma gömercesine her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söyleyebilirler.
Ama az çok yargı ve ekonomi ile işi olan herkeste bu konuda işlerin yolunda olmadığını bilir.
Hükümette bunun farkında ki Yargı ve Ekonomi alanında reforma yapacağız diyor. Çünkü her şey yolunda olsa idi reform’a neden gerek olsun değil mi ?
DEVLETİN DİNİ ADALET OLMADIĞI MÜDDETÇE NE EKONOMİ NE DE ADALET YOLUNDA GİDER…
Hiç yalan konuşmaya gerek yok. Bazılarının her ne kadar burası özgür bir ülke ben her istediğimi konuşurum diyorsa da bu gerçekten öyle değil.
Haber hattımıza gelen bir çok kurum ve kuruluşun haberlerini incelerken bunu yayınlarsak şu damgayı yeriz yayınlamazsak şu damgayı diyerek haberleri ve geldiği kurumu INCIK CINDIK EDEREK araştırıyoruz.
Örnek vermek gerekirse HDP genel merkez basın iletişim biriminden gelen sayısız haber var ama biz yayınlamaktan korktuğumuz için yayınlayamıyoruz.
Çünkü sadece yarım saat İstanbul Times Tv Özel YouTube kanalımızda yayında kalan daha sonra konuşan kişinin kendi isteği ile yayından kaldırdığımız sokak röportajı için 14 Ay Hapis ve 15 bin lira para cezası alırken yanımızda kimse yoktu halende yok. Haliyle Sütten ağzımız yandığı için ayranı üfleyerek içmeye çalışıyoruz.
Bir gazeteci olarak kendimi zerre kadar özgür hisstemiyorum.Güç sahiplerinin zoruna gidecek bir şey yazar veya yayınlarsam başıma nelerin geleceğini tahmin dahi edemem…
Baskı,Şiddet,Kaba kuvvet, maddi olarak önümüze engel konulması başta olmak üzere bir çok değişik şekilde SANSÜRLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ…
İşin acı yanı Ekonomik ambargo ve başka bir suç isnat ederek geleceğimizi karartmalarından korktuğumuz için sansürümüzü kendimiz uygluyoruz.
Vatandaş hükümet yada başındaki Cumurbaşkanını eleştiriyor ama biz saatlerce bu yapılan konuşma HAKARET Mİ ELEŞTİRİ Mİ DİYE DEFALARCA VİDEOYU İZLEMEK ZORUNDA KALIYORUZ.
KEŞKE DEVLETİN BİZE TAHSİS ETTİĞİ BİR SANSÜR KURULUŞU OLSA DA KENDİ KENDİMİZİ SANSÜRLEMEK İÇİN ZAMANIMIZI HARCAMASAYDIK…
GAZETECİ SUSARSA HALK HAYDA HAY SUSAR… GAZETECİ SUSARSA YABANCI SERMAYE GELMEZ, YERLİSİ DE GİDER…
BİZİM ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ ÜLKENİN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR. YAPMAYIN ETMEYİN BİZİ MADDİ VE MANEVİ OLARAK BUNALTIRSANIZ ÇOK ÇOK NALET OLSUN DER MESLEĞE KÜSEBİLİRİZ AMA O VAKİTTE BİZ DEĞİL ÜLKEMİZ KAYBEDER. Ben ülkemin kaybetmesini hiçbir zaman istemiyorum.
Bakınız dafalarca Eski Maliye ve Hazine bakanı çok yeterli birisi olabiir ama Kayın Babası Cumhurbaşkanı kendisine de ülkemizin maliye ve hazinesi teslim edilmiş bir damadın olması görüntü olarak hoş değil demiştik.
Bakınız bakan istifa etti dolar 8.500 TL den 7.7 e düştü yani 85 kuruş indi fiyatlar.
Ben Ak Parti veya diğer bir partinin düşmanı değilim. Amacım evimi işimi kimseye muhtaç olmadan yürütebilmektir.
Bana bunu hangi iktidar sağlarsa sağlasın ben onun yanında olurum. Halkın büyük bölümü de artık olaylara ideolojik olarak bakmak yerine kim bana daha nasıl faydalı olacaksa o iş başına gelsin diyor. Ki ben de bu düşücedeyim…
SON SÖZ : Susup bir kenara çekilsem ve günümü gün etsem acaba daha mı iyi ederim ?
Ey okur neler çektiğimizi bilseniz emin olu ne kadar da içinize attığınız olay varmış dersiniz.
Alsında şikayet eden bu tür yazlar yazmak hoşuma gitmiyor ama bize başka çare kalmadığı için tarihe not düşmek adına az da olsa birkaç şey yazıyoruz.
Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlarım…
“EL BAKİ HÜVEL BAKİ = BAKİ OLAN YALNIZ ALLAH’TIR”
İstanbul Times : Hüseyin ÇETİNER
