Sözcü’de yer alan habere göre; maden ocağı önünde bir araya gelen köylüler, 25 Eylül günü maden ocağının iptali için yargıya başvurduklarını belirtti.

ÇED raporu kararının halkı bilgilendirme toplantısı yapılmadan masa başında alınmasına karşı çıkan köylüler, maden ocağının hem tarihi dokuyu hem tarım alanlarını hem de canlı türlerinin yaşam alanlarını tehdit ettiğini ifade ettiler.

Karaburç Köyü Doğayı Koruma ve Geliştirme Platformu, maden ruhsatlı alan içerisinde köylülerin evlerinin ve tarlalarının da bulunduğunu, proje tanıtım dosyasında, maden ruhsatlı alanın tamamının hazine arazisi olarak belirtilmesine rağmen yüzde 80 oranında mera, geri kalan yüzde 20 alanın ise kişisel mülk, tarla, ev ve arsa olduğunu, ayrıca fiili maden sahasının hemen dibinde bulunan tarihi Karaburna Kalesi’nin de maden sahasının içinde yer aldığını belirtti.

Yetkililere seslenen köy halkı, “Burada yaşayan toplum olarak bu madene karşıyız. Burada doğduk, burada ölmek istiyoruz. Bu madenin köyümüzde yaşamı tamamen bitireceğinin farkındayız. Buradan, bu haklı mücadelemizde devletimizin ilgili tüm kurumlarına bu talanı durdurması için sesleniyoruz.” dedi.